ARJANTİN - URUGUAY

Öncelikle size bir bilgi vermek istiyoruz!

Arjantin 'de Dolar için bir karaborsa durumu sözkonusu. Döviz birolarında veya Bankalarda 1 dolar karşılığı 5.6 Arjantin pesosu olurken Obilisca dan kalabalık caddeye doğru girdiğiniz anda veya turistik muhitlerde 3-4 adımda bir göreceğiniz Kambiyo diye bağıran adamlar 1 dolar karşılığı size 8.5-9 peso fiyat ödüyor. Bazı küçük dükkanlar, internet kafeler vs de bu şekilde döviz değiştirebiliyor.

Bu durumda eğer Arjantin 'e gelmeyi düşünen arkadaşlar var ise yanlarında Dolar getirsinler. Karaborsada bozdurduğunuz dolarlar size otomatikman iki katına yakın bir kar sağlıyor.

Dikkat edilmesi gereken tek husus parayı iyice kontrol edipte almanız. Çünkü piyasada çok fazla sayıda sahte peso olduğu söyleniyor.

Eylül 2013 kuruna göre  1 TL = 2.75 Peso

21. Gün (01.09.2013)


Merhaba Arkadaşlar :) Güne Brezilyada başladık. 3 gündür yollardayız. Sabah 5 e doğru Arjantin sınırına geldiğimizde otobüs şöförü pasaportlarımızı alarak, bize 3 aylık Arjantin giriş damgamızı bastırıp geri getirdi. Biz sadece otobüsten inip sadece 2 büyük sırt çantamızı formaliteden Xray 'dan geçirdik. Çok kolay bir sınır geçişi oldu. Otobüsün içindeki diğer çantalarımıza bakmadılar bile :) Sabah gün ağırdıktan sonra çevreyi izleme şansı bulabildik. Brezilyadaki gibi ufak tefek kasabalar ve köyler görmeden dümdüz platolar ve ovalar arasında saatlerce Buenos Aires 'e doğru yol aldık. Saatler boyunca yolda tek gördüğümüz yaşam belirtileri hayvancılık yapan insanlar, bol miktarda  inekler ve atlar oldu. Buenos Aires 'e geldiğimizde saat 15:45 civarlarıydı. Yaklaşık Sao Paulo 'dan Buenos Aires otobüs ile 43 saate yakın sürmüştü. Otogara indiğimizde bir internet kafeye girerek Türkiye 'den arkadaşımız Muhittin 'e mesaj attık.



Muhittin 6 yıldır burada yaşıyor. Bu bizim için büyük bir şans oldu :) 20 dakikadan az bir süre sonra Muhittin bizi otogardan alarak evine götürdü. Biraz soluklanıp dısaşıya çıktık bir kaç bira içip çevreyi gezdik. Akşamda bizi Buenos Aires 'te konaklayacağımız çok yakın bir arkadaşı olan Diego 'nun evine getirdi. Kaldığımız ev çok merkezi bir konumda merkezde Montevideo caddesinin üzerinde :D İzmir Alsancak gibi bir yerin en merkezi konumunda mükemmel bir ev. Kendimize ait bir odamız ve küçükte bir bahçe terasımız var :))


Diego 'da çok iyi bir gezgin, Avrupayı, Mısırı, Türkiyeyi ve Güney Amerikayı uzun sürelerde gezdiği için bize güzel ipuçları veriyor. Muhittin ve Diego Arjantinde bizim ekipman sponsorlarımız ve rota danışmanlarımız oldular. Buralar soğuk olduğundan giyecek mont, pantolon ve polar gibi gerteksinimlerimizi karşılayarak Arjantin ayağındaki rotamızı çizdiler :D Her şey çok iyi gidiyor. Muhittin bir süre bizimle takıldıktan sonra yarın çalışacağı için evine geri döndü. Öğlen yemeğinde buluşmak üzere vedalaştık ;) Bizde yol yorgunluğu olduğu için biralarımızı içip çok geç olmadan yattık.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------

22. Gün (02.09.2013)

Buenos Aires 'ten selamlar ;)

Sabah 10:30 gibi uyanıp duşumuzu falan alıp hazırlandıktan sonra öğlen saatlerinde Muhittin ile Obelisco 'da buluşmak üzere evden ayrıldık. Kendimize ait bir anahtarımız var kendi evimizdeki gibi rahatız :)


Obelisco kaldığımız eve yürüyerek 10 dakikadan az mesafede ve burası Buenos Aires 'in tam kalbi konumunda olan dünyanın en geniş bulvarı olduğu söylenen dikili taşın olduğu yer. Karşıdan karşıya geçerken bile yoruluyorsunuz 7 şerit bir tarafta 7 şerit bir tarafta olmak üzere toplam 14 şeritli bir yol burası :D

12:15 gibi Muhittin ile Dikilitaş 'ın önünde buluşuyoruz. Bizi öğlen yemeği için Hilton Oteli 'nin hemen arkasında, kanal sırasınca uzanan mangalcıların olduğu yere götürüyor.







Burası turistlerin çok bildiği bir yer değil çünkü merkezin geri planında ve kuytuda kalıyor ama Obelisco 'dan yürüyerek 15 dakikadan az sürede buraya ulaşabilirsiniz. Eğer buralarda olursanız burayı kesinlikle tavsiye ediyoruz. Geldiğinizde neden bu kadar çok övdüğümüzü anlayacaksınız. Kanal boyunca uzayan yolda her 50 metrede bir kömürde çeşitli et ürünleri pişirilerek ekmek arası servis yapılıyor, açık büfe salata çeşitlerinden ekmeğinizi istediğiniz gibi zenginleştirebiliyorsunuz. Merkezdeki gökdelenlerde çalışan çoğu kişi öğlen yemek yemek için burayı tercih ediyor ve bu yüzden bütün büfelerde öğlen saatlerinde baya bir sıra oluyor. Hem çok lezzetli hemde merkezdeki bir çok yere göre çok büyük ve doyurucu olan menüleri çok hesaplı.


Muhittin bize Menüyü çeviriyor bizde sizinle paylaşalım. Buenos Aires teyseniz buraya mutlaka uğrayın.

Lomo : Sığır eti. Biftek şeklinde

Bondiola : Domuz etinin en lezzetli kisimlari

Cuadril : Sığır etinin bir bölümü.

Vacio :Sığır etinin bir bölümü.

Pollo : Tavuk eti

Choripan : Sucuk carne et diğeri domuz

Morcilla : Sakatat

Paty : Hamburger

Gaseosas : Gazlı içecekler

Eğer seçtiğiniz ürünü söylerken başına kopmlito derseniz yumurtalı, jambonlu ve kaşar dilimli yapıyorlar ;) En iyisi bu ;)

Burada güzel bir öğle yemeği yedikten sonra Muhittin bize gezilecek yerler ile ilgili bilgileri veriyor ve veda edip çalıştığı ofise geri dönüyor.

Saatlerce Buenos Aires sokaklarında dolaşıp etrafı keşfediyoruz. Bilmediğin bir ülkenin bilmediğin sokaklarında kaybolmak gibisi yok. Akşam saatlerinde eve dönüp evde zaman geçiriyoruz hava gerçekten soğuk dışarda:))




--------------------------------------------------------------------------------------------------------------

23. Gün (03.09.2013)

Bunos Aires 'ten selamlar :)

Bu sabah öğlene doğru ancak kalkabildik. İkimizde de soğuk algınlığı başlangıcı var. Gribi çevirebilir. İlaç sponsorlarımızın verdiği ilaçlar ile güne başlangıç yaptık :D

Öğlen yine aynı saatte Muhittin ile buluşup dünkü yerde yemek yedikten sonra Muhittin bize ulaşım araçlarında kullanabileceğimiz kartını verdi.


Bizi durağa bıraktıktan sonra işine geri döndü. Bu arada Bunes Aireste şehir içi ulaşım sudan ucuz. Metro ve otobüsler 1.6 peso:) Boca Juniors unda stadının bulunduğu Lo Boca semtine gidiyoruz. Burası gerçekten keyifli ve turistik bir semt. Etrafta tango yapan çiflerin bulunduğu restoran pup tarzı bir çok mekan var. Yemeğinizi yerken Tango gösterileri izleyebilir, Tangocular ile hatıra fotoğrafı çektirebilirsiniz. Aynı zamanda etrafta bir çok hediyelik eşya standı mevcut. Merkeze göre burada hediyelik eşya fiyatları daha uygun fiyatlı ve seçenek şansı daha çok. Bu arada burası Boca Juniors 'un kutsal mekanı. Başka bir takımın formasıyla asla dolaşamazsınız. Arjantinin büyük bir çoğunluğunun tuttuğu bu takımın taraftarları aşırı fanatik ve her türlü çılgınlığa çok müsaitler:)



 





Burada gezerken 17 yaşında Kolombiyalı genç bir misyoner kız bizi yarım saat esir aldı ve uzun uzun Hıristiyanlıktan bahsettikten sonra içinde kendi özel notlarınında bulunduğu incilini bize hediye etti. Sonrasında birde hatıra fotoğrafı çektirip yanımızdan ayrıldı :D Biraz sıkılsakta İngilizce pratiği için gayet iyi bir tecrübe oldu.


Burdaki gezimiz bittikten sonra eve geri döndük. Bu akşam yemekleri biz yazpıyoruz :))

Menümüzde et kavurma, pilav ve salata var :D






Yemek eşliğinde içkilerimizi yudumlayıp Diego 'dan uzun uzun Ernesto Che Guevara 'nın hayat öyküsünü dinledik. Muhabbet çok keyifli. Diego bu konuda çok bilgili. Che hakkında bir çok kitap okuyup film ve belgeseller izlemiş. Bizim bildiklerimiz dışında bilmediğimiz bir çok şey varmış meğerse. Mesela CHE kelimesi, normalde Arjantinde arkadaşlar arasında kullanılan bizdeki kanka tarzında bir kelimeymiş.

Normalde Arjantinli bir doktor olan Ernesto Guevara Latin Amerikayı tamamen gezdikten sonra ülkelerdeki açlık ve kötü yaşam şartlarını gördükten sonra Devrim hareketine katılıyor. Arjantin doğumlu olduğu halde sonradan Küba vatandaşlığına geçiyor ve devrimden sonra bir çok sorumluluğunun yanında Küba Merkez Bankasının sorumluluğuda ona verilince ilk yeni Küba banknotlarının üzerinde kendi imzası bulunuyor.

Che, Küba Devriminden sonra Afrika 'da Kongo 'ya geçiyor ama orada yeterli topluluğa ulaşamadığı için Güney Amerikaya geri dönüyor. Ozamanlar Güney Amerika topraklarında hep diktatörlük yönetimi olduğundan ve halkın çok aç ve kötü koşullarda yaşamalarından dolayı Bolivya 'da başlatılması düşünülen Devrim hareketlerinde Che  görev alıyor.

Hükümet güçleriyle girilen çatışmada 3 yerinden vurularak bir hücreye kapatılıyor. Burada 1-2 gün kaldıktan sonra ölüm emri geliyor ve bu görev 20 yaşlarında genç bir askere veriliyor. Genç yaştaki bu asker Che yi öldürmek için görevlendirildiği halde heyecanlanıp ateş edemeyince Ernesto Che Guevara 'nın son sözleri '' Sen bir Adama ateş ediceksin, korkma, silahını bana doğrult ve tetiğe bas'' oluyor.

Che 'nin mezarı uzun bir süre boyunca Bolivyada kaldıktan sonra 1997 yılında Kübaya taşınıyor.

Uzun uzun süren muhabbetlerden sonra bizde Diego 'nun önerdiği 2 filmden 1. sini PC de izleyip geceyi sonlandırdık.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------

24. Gün (04.09.2013)
Buenos Aires 'ten selamlar :)

Bugün yine öğle saatlerinde kalkıp Muhittin ile buluşmaya Obelisco 'ya gittik. Bu günkü öğle yemeği adresimiz UGI'S :D Burası Obelisco(Dikilitaş) 'nun hemen karşı çaprazında çok kolaylıkla bulabileceğiniz cadde üzeri güzel bir konumda.


Burası ayaküstü ve sadece  2 çeşit(Soğanlı Peynirli veya Peynirli Salçalı) mükemmel lezzetli ve çok uygun fiyata pizza yiyebileceğiniz tek adres :D öyle kampanya, promosyon, öğrenci günleri, tabak, kaşık, çatal ve bıçak yok:D Boşuna aramayın. Eski lokantalardaki nostaljik kağıtlar olduğundan peteçetelikte aramayın. Pizzalar ilk baştada söylediğimiz gibi standart ve tek ölçüde. Küçük boy, orta boy, büyük boy falan da yok. İsterseniz dilimine göre fiyat ödeyip bir dilimde yiyebilirsiniz ama hiç gerek yok çünkü 2 kişiyi tıka basa doyurabilecek koca pizza 28 Peso. Pizzanızı tepsisiyle sıcak sıcak aldıktan sonra hemen deskin üzerinde bulunan 600 ml lik plastik kola şişesindeki karışık baharattan iki serpiştirip boş olan biyere dineliyorsunuz :D Pizzayı yaparlarken görecekleriniz sizi şaşırtmasın. Amcanın biri pizza hamurunu açıp diğer amcaya uzatıyor. O da kovanın içindeki pizza sosunu hamurun üzerinde  gezdirip koca peynir kalıbından büyük parçalar koparıp pizzanın tam merkezine bırakıyor. Öyle rendeleyip pizzaya dağıtma falan yok. Sonra fırına veriyor. Zaten peynir miktarı aşırı bol olduğundan dolayı sıcağı gören peynirler kendi yolunu bulup bütün pizzaya homojen şekilde dağılıyor :D




Lezzetini soracak olursanız gerçekten çok lezzetli ve bol malzemeli. Fiyatıda normalde bu standartlardaki pizzaların dörtte biri. Aşırı bir müşteri popülasyonları var. İçerisi tıklım tıklım ama merak etmeyin hizmet çok hızlı.

Yemekten sonra Muhittin bizi metroya bırakıp işine geri döndü. Bizde Buenos Aires Hayvanat Bahçesine gittik.  Burası 1888 yılında kurulmuş çok eski bir Hayvanat Bahçesi. Brezilyadaki Bela Horizonte Hayvanat Bahçesine göre çok daha bakımlı ve profesyonel. Ayrıca hayvan çeşitliliği bakımında da gayet zengin.


Hayvanların kapalı barınaklarının mimarisi yaşadıkları coğrafyalardaki mimari yapılardan esinlenerek inşaa edilmiş. Bu görsel olarak gayet hoş bir görüntü veriyor. Mesleğimiz gereği dünya üzerinde farklı farklı ülkelerde bir çok Hayvanat Bahçesi gördük ama bu tarz bir örnekle ilk defa burada karşılaştık. Yapıların çok eski olmasına rağmen günümüze kadar taşınmış olması gayet ilgi çekici.


                                        



Bahçenin en beğendiğimiz bölümü çok fazla sayıda tür çeşitliliğine sahip böcek ve kelebek türlerinin sergilendiği kolleksiyon odası oldu.




Bahçe içerisinde farklı hayvan türleri için hazırlanmış yiyeceklerin satıldığı satış standlarından birşeyler alıp hayvanları elinizden besleyebiliyorsunuz.




Sizinde Buenos Aires 'te geçireceğiniz günlerde zamanınız bol ise burası gayet keyifli bir gün geçirmenizi sağlayacak adreslerden biri olabilir.

                                 


Hayvanat Bahçesinden sonra eve gelip 2-3 gündür yazamadığımız blog yazıları için PC başında vaktimizi geçirip birkaç keyif birası içtikten sonra Che 'nin 2. filmini izleyip günü sonlandırdık.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------

25. Gün (05.09.2013)

Buenos Airesten selamlar,

Bu gün Muhittin izinli. Bunu fırsat bilerek güzel bir Türk usulü kahvaltıdan sonra Tigre 'ye gezmeye gittik.



Tigre, Retiro tren istasyonundan trenle Buenos Aires 'e 1-1.5 saat uzaklıkta başka bir şehir. Tren bilet fiyatları 1.8 Peso :)

Tren 'den inince yaklaşık 500 metre ilerde kanal boyunda tur yapan teknelere gidip kanal gezisi için bilet aldık. 1 saat sürecek kanal turu ücreti 50 Peso.





Kanal boyunda yaşayan insanlar burada ayrı bir hayat oluşturmuşlar. Ayrıca bu insanların evlerine kara yolu bağlantısı yok ve evlerin arka kısımları ormanlık. Tigre 'nin hemen içinden başlayan bu kanal evleri yaklaşık 2 saat tekne ile ulaşılabilen yerlere kadar devam ediyor.




Kanal taksileri, Kanal Ambulansı ve Kanal Bakkalı da Tigre kanalı boyunca hizmet veriyorlar. Zaten kanal boyunda yaşayan her ailenin kendilerine ait tekneleri var:) Enteresan ve güzel bir yer. Buenos Airese gelince mutlaka gelinmesi gereken yerlerden birisi.




1 saatlik kanal gezisinin ardından Tigre 'yi gezmek için tekneden indik. Tigrede büyük bir Lunapark ve çok iyi bir Casino var. Güney Amerikanın bir çok yerinde kumar serbest ve çok kaliteli Casinolar heryerde mevcut. Bizde biraz etrafı gezip yemek yedikten sonra Tigre Casinosuna gittik. İlk etapta kollu makinalardan birine Muhittin 10 Peso atıp oyunu bize verdi. Yaklaşık 5 dakika sonra 10 Peso 280 peso oldu :D Sonra paraları 3 e bölüp dağıldık :D Bi ara ben 750 peso para kazanıp mutluluktan uçsamda sonunda bütün paramı kaybettim:D Kumar işinden şanslı çıkan 350 Pesoyla Muzaffer oldu :D ama sonuçta 10 Pesoyla girdiğimiz mekandan 350 Pesoyla geri çıktığımız için karlı taraf biz olduk :D







Akşam 'da tren ile Buenos Aires 'e geri dönüp evlere dağıldık. Biraz ev keyfi biraz muhabbet derken günüde öldürmüş olduk ;)


--------------------------------------------------------------------------------------------------------------

26. Gün (06.09.2013)

Selamlar ;)

Buenos Aireste hava iyice bozdu :) Artık güneşi gördüğümüzde seviniyoruz. Ara ara yağan yağmur soğukla birleşince hiçte keyif vermiyor :) Evde akşama kadar takılıyoruz.


Muhittin 18:00 gibi eve geldi. Bu gün El Cilindro Stadına, Racing-Lanus maçını izlemeye gidiyoruz :D

Bu gün akşam yemeği menüsünde Köfte, Makarna ve Mayonezli salata yapıyoruz ;)






Güzel bir yemekten sonra taksiye atlayıp El Cilindro maçına gittik. Maç bileti 150 peso. Takımımız Racing :D Muhittin'de Diego'da koyu fanatik :D Racing in Buenos Airesteki her maçına birlikte gidiyorlar.




Buralarda futbolun ayrı bir yeri ve fanatikliği var. Maç Racingin stadında oynanıyor ve karşı takımın taraftarının gelmesi yasak. Ölümcül kavgalar çok sık yaşandığı için Federasyon buna böyle bir çözüm bulmuş :)

Maç 1-1 beraberlikle bitiyor. Racing takımının çok güzel sloganları var tumbalar eşliğinde hep bir ağızdan söyledikleri marşlar konser havasında çok beğendik ;) Maçın sonucu bizide üzdü. O staddan o taraftarın mutlulukla çıkmasını ve o heyecana ortak olmayı çok istedik ama skor buna izin vermedi :))

Maçtan sonra evlere dağıldık. Çamaşırları yıkayıp astık sonra biraz muhabbet biraz alkol.....



--------------------------------------------------------------------------------------------------------------

27-28. Gün (07-08.09.2013)

Buenos Airesten Selamlar :)

Geçen 2 günde gündelik normal yaşantımızı devam ettirdik. Şehir içinde gezdik tozduk dolaştık. Bir akşam Casinoya gidip kazandığımız 200-300 pesoyla Buenos Airesin canlı gece hayatını ziyaret ettik. Bu şekilde günleri geçirdik :))

Bir akşam Muti, Diego ve kız arkadaşıyla birlikte Puerto Madero 'da çok güzel bir açık büfe restorana gittik. Girişte 160 Peso ücret ödüyorsunuz. İçerde büyük barbüküler ve aşçılar var. Etin istediğiniz yerinden seçip istediğiniz kadar yiyebiliyorsunuz. Ayrıca etten önce yiyeceğiniz bir çok çeşit salata, makarna gibi aparatiflerdende istediğinizi seçip tabağınızı renklendirebilirsiniz. Yemeğin yanında her kişiye özel bir sürahi bira veya alkolsüz içecek veya 1 şişe şarap dahil.  Yemek sonunda mükemmel lezzeteki tatlılarda ikramları :))



Yarın Uruguaya gidiyoruz. Uruguayın başkenti Montevideo 'da Couchsurfing ten Graciela bizi misafir edecek. Sabah 8 de limanda olmamız gerekiyor ;)

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------

29-30. Gün (09-10.09.2013)

Uruguay /Montevideo 'dan selamlar.

Buenos Aires ten Uruguay /Colonia 'ya feryboot ile yaklaşık 1-1.5 saat yolculuktan sonra ulaşıyorsunuz. Burada hazır bekleyen otobüse binip 176 km lik yolu 2 saatte otobüsle gittikten sonra Montevideo dasınız. Biletleri Muhittin internet üzerinden Colonia Express adlı firmadan 2 kişi için 130 dolara aldı. Buenos Aires 'ten Montevideo 'ya Feribot ve Otobüs gidiş dönüş ücreti dahil. Bu arada Montevideo bizim ilgimizi hiç çekmedi. Gelmesekte olurmuş diye düşündürdü. İnternetten fotoğraflara bakıp bir fikir edinebilirsiniz. Colonia biz gezemesekte çok daha güzel bir yermiş. İnternetten Colonia fotoğraflarına bakabilirsiniz Uruguaya gideceklere bizden tavsiye ;)

Buenos Airesten sabah 9 da kalkan teknemiz. 1-1.5 saat sonra Colonia limanına ulaşıyor. Buradan otobüse atlayıp Montevideo ya geçtik.



Akşam 18:00 e kadar kendi başımıza şehri dolaştık, bişeyler yiyip içtik.

Uruguay 'da Marihuana içmek serbest. Her parkta genç yaşlı Marihuana sarıp içen insanları görebilirsiniz.




Akşam 18:15 gibi Graciela 'nın evine geçtik. Uzun uzun muhabbetten sonra Graciela bize güzel bir akşam yemeği hazırladı. Yemek sonrası Uruguay ve Türkiyeden çeşitli parçalar dinleyerek muhabbetimize devam ettik ve günü bitirdik. Yarın 17:00 da tekrardan Buenos Airese dönüyoruz. 2 gün 1 gecelik Uruguay bize fazlasıyla yetti :D



--------------------------------------------------------------------------------------------------------------

31. Gün (11.09.2013)

Buenos Aires ten selamlar ;)

Bu gün Kuzey Arjantin 'e Saltaya gidiyoruz. Buenos Aires - Salta arası otobüsle 22 saat ve bilet fiyatı Flecha Bus şirketiyle kişi başı 756 Peso. Salta, Bolivya ve Şili sınırına komşu olan bir Arjantin şehri. Salta 'yı çok övdükleri için Bolivyaya geçmeden önce, 2-3 gün uğrayıp dinlenme ve eğlenme  yapalım dedik ;)

Günü yeme, içme ve muhabbetle geçirdikten sonra Muhittin bizi Otogara götürüp Buenos Aires - Salta otobüsüne bindirip bize veda etti.


 Gündüz erkenden yıkadığımız çamaşırlar kötü hava koşullarından dolayı kurumayınca bizde çareyi otobüsün arka koltuklarına asıp kurutmakta bulduk :D


--------------------------------------------------------------------------------------------------------------

32. Gün (12.09.2013)

Salta 'dan selamlar ;)

22 Saat yolculuğun sonunda Kuzey Arjantin şehiri olan Saltaya geldik ;) Otogarda sırtçantalarımızı bagajdan alırken yanımıza yanaşan genç arkadaş Hostel el Quara hakkında bize bilgi verdi(wifi, kahvaltı , sıcak su, mutfak, bilardo ve hostele ulaşım(taksi) ücretsiz.) ve yatak başına 60 Peso para istedi. Otelin konumuda iyi olmasına rağmen Muhittinin araştırıp bize facebook mesajı ile atacağı Hostel tavsiyesi olduğu için elemana teşekkür edip bir internet kafe aramaya koyulduk. Hemen otogardan çıktıktan sonra karşı yol üzerinde bulunan Telokom 'a mesajı kontrol etmek için girdik. Telekom 'da 5-6 telefon ile 2 bilgisayar vardı:) Bilgisayarın birine oturup facebook u açmaya çalışırken hesap kitlendi ve Muhittinin gönderdiği mesajı göremedik. Sonra tekrardan yolun karşısına geçerek otogara geri geldik. Bize ilk otobüsten indiğimizde Hostel El Quara için bilgi veren komisyoncu arkadaşa 2 kişi için son fiyatının ne olduğunu sorduk, kişi başı 50 Peso olur diyince tamam diyerek birlikte otogardan dışarı çıktık. Eleman bir taksi çevirdi ve parasını ödeyerek bizi Hostele gönderdi. Bu arada belirtelim Arjantin genel haliyle ucuz bir ülke. Eğer 2-3 kişiyseniz şehir içi taksiler gerçekten ucuza geliyor, otobüsle uğraşmanıza gerek yok.

Hostel 'e giriş işlemlerimizi yaptırdıktan sonra resepsiyondaki arkadaş bize 3 numaralı odanın anahtarını verdi. Oda 9 yataklı ama şimdilik sadece biz varız ve koca oda bize ait :) Hostel El Quara' nın konumu; merkeze, gece hayatına ve otogara yürüme mesafesinde olduğu için fiyat gayet ucuza denk geliyor(50 Peso = 5 Dolar). Hostel pek bakımlı olmasada odaları, yatakları, banyo ve tuvaleti çok temiz. Ayrıca ücrete kahvaltıda dahil ;) Saltaya geleceklere tavsiye ederiz ;)





Eşyalarımızı odaya koyup tam Hostelden çıkacakken Buenos Aires 'ten aynı otobüsle geldiğimiz Arjantinli kız arkadaşa denk geliyoruz. Otobüste tanışmıştık o da sevgilisi ve diğer arkadaşıyla buluşup hostel arayacaklarını söylemişti. Ayak üstü biraz muhabbet ettikten sonra hostelin nasıl olduğunu soruyorlar. Biz beğendik deyince onlarda aynı Hostele giriş yapıyorlar.

Bu arada Hostel de 3 tane Arjantinli elamanla tanıştık(Gaston,Matiez,Lucas). Onlar başka koğuşta kalıyorlar. Çocuklar çok kafa dengi olmalarının yanında rotalarıda bizimkiyle benzer. Bolivya üzerinden Peru ya gideceklermiş.

Salta 'nın merkezi çok büyük değil. Hemen her yer yürüyerek ulaşabileceğiniz mesafede. Bizde Hostelden çıkıp etrafı gezmek için gece hayatının attığı sokağa doğru yürüdük. Saat 21:00 civarları ve bu saat buralara göre erken. Burda barlar akşam 8-9 gibi servis vermeye başlıyor. Gece kulüpleri gece yarısından sonra saat 1-2 gibi kapılarını açıyor ve sabah 5-6 ya kadar eğlence devam ediyor. Gece kulupleri ve müzikleri gayet başarılı. Genelde kulüp müziği haricinde bol bol Cumbia tarzı müzikler çalınıyor ve herkes sabaha kadar Cumbia oynuyor ortam gayet keyifli. Giriş ücretleride çok uygun. La Roka, Kuzey Arjantinin en büyük Gece Klubü 4 bin kişilik 3 katlı devasa bir klüp ve sadece cumartesi günleri açık olmasına rağmen giriş ücreti 75 Peso(8 dolar) ve istediğiniz bir içki de ücretsiz.

Barlar sokağında gezinirken bir şeyler içmek bir barın kapısından içeri girdik. İçerisi aslında bar değil gayet büyük sayılabilecek bir klüp ve içerde sadece 100 kadar insan vardı. Saat erken olduğundan pek anlam veremediğimiz esnada orta yaşta bir bayan iki erkek yanımıza yaklaştı ve nereli olduğumuzu sordular. Bizde Türkiyeliyiz deyince muhabbete başladık. Bayan daha önce 2 kere Türkiyeye gelmiş ve Türkiyeyi çok seviyormuş. Bu gece de yanındaki diğer beyin doğum günü partisiymiş ve içerideki davetlilerin çok büyük bir kısmı avukatmış. Kapıda bize bişey sormadıkları için tesadüfen bu doğum günü partisine katılmış olduk :D Biraz Türkiye ve bizim yolculuk rotası hakkında sohbet ettikten sonra doğum günü sahibi, bizi açık büfe mutfağın ve barın olduğu yere götürerek ''Yiyin, için, eğlenin her şey ücretsiz'' deyip , iyi eğlenceler dileyerek diğer davetlilerin yanına gitti:D Salta bu akşam bize çok güzel bir hoşgeldin partisi yaptı. Açık büfe mutfakta, ördek rostodan balığa kadar çok zengin bir menü vardı. Bizde güzelce karnımızı doyurup, eğlendikten sonra bar kısmına geçip içmeye devam ettik. Bu arada pastalar kesildi, doğum günü kutlandı, fotoğraflar çekildi ama malesef bizim kamera yanımızda olmadığı için geride bir hatıra fotağrafı bırakamadık. Doğum günü partisinde 2 saat kadar takıldıktan sonra veda edip partiden ayrıldık. Sokaktaki Gece Kulüplerinin önünde yüzlerce insan sıra bekliyordu. Önünde en az insan kalabalığı olan kluplerin birine girerek günü sonlandırmış olduk.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------

33-34-35. Gün (13-15/09.2013)

Saltadan selamlar ;)

Saltada 3 gündür hava yağmurlu ve soğuk. Bu yüzden 3 gündür akşama kadar Hostel içinde takıldık. Dün kahvaltı için markede gidip menemenlik malzeme alıp koca bir tava menemen yaptık. Bizim Arjantinli çocuklarıda davet edip birlikte yedik. Çocuklarla baya bi samimi olduk. Gün içinde birlikte hareket edip yemek işini  beraber çözüyoruz. Hatta rotamız benzer olduğu için Bolivya ve Peru ayağında da birlikte takılcaz. Bu yol arkadaşlığı bizim için baya bir avantaj sağlıyacak;) İngilizceleri 3-5 kelimeden ibaret olduğu için bize İspanyolca öğretiyorlar. Anlaşacak başka dil olmadığından baya uğraşıyoruz öğrenmek için :D Bakalım günler neyi gösterecek :))



Akşamlarıda bilardo oynuyoruz, maç izliyoruz birlikte dışarı çıkıp bişeyler içip müzik dinliyoruz. Günlerimiz Saltada dinlenme ve eğlenceyle geçiyor. Yarın hostelden ayrılıp Tilcara ya gideceğiz. Tilcara, Bolivya sınırına 4 saat uzaklıkta bir Arjantin kasabası.


--------------------------------------------------------------------------------------------------------------

36. Gün (16.09.2013)

Salta 'dan selamlar;)

Bu sabah 10 gibi kaltık. Kahvaltıda dometesli, peynirli yumurta pişirip yedikten sonra eşyalarımızı toplayıp otogara gittik. Arjantinli elemanlardan Matiaz bu gün Saltada kalacak yarın bizim yanımıza gelecek. Otogara vardığımızda Salta-Tilcara arası otobüs bulamayınca kişi başı 50 Pesoya başka bir şehir olan Jujuy' a bilet aldık. Yol 2 saat sürdü. Burada bir gece kalıp yarın Tilcara ya gideceğiz. Kişi başı 60 Pesoya 4 kişi kalabileceğimiz bir pansiyon bulduk. Hava burada da çok soğuk ve yağmurlu. Akşama kadar biraz Jujuy 'u gezip yemek yedikten sonra dondurma alıp pansiyona geri döndük. Tv 'de Son Kale ve Aman Tanrım filmlerini ispanyolca izleyip geceyi sonlandırdık. Sabah erkenden kalkıp buraya 2 saat uzaklıktaki Tilcara ya gideceğiz.








--------------------------------------------------------------------------------------------------------------

37. Gün (17.09.2013)

Tilcara 'dan selamlar ;)

Jujuy 'dan 1 saat 45 dakika süren otobüs yolculuğundan sonra etrafı dağlarla çevrili, eski kovboy kasabalarına benzeyen ve atmosfer olarak çok hoşumuza giden Tilcara ya geldik.






Bizim elemanlar bizdeki çadırı görünce kamp kuralım dediler bizde tamam dedik. Hava burada güneşli ve güzel. Kendimize kamp kurabileceğimiz bir kamping alanı bulduk(AUTO CAMPİNG) otogara çok yakın ve manzarası çok güzel. Kişi başı 20 Peso. Sıcak duşu var. Ayrıca gece soğuk olursa yatabileceğimiz birde kerpiç oda bulunuyor.





Eşyaları bırakıp çadırı kurduktan sonra burada kalan başka Arjantinli bir gurupla tanıştık. Bu yeni gurupta burada kamp yapıyor. Bir kısmı buradan Şili 'ye geçecekmiş. Diğerleride Bolivya, Peru, Ekvator, Kolombiya ve Venezüella gibi ülkelerde zaman kısıtlamaları olmadan çalışıp para kazandıkça gezmeye devam edeceklermiş. Bu gruptaki çocuklar sokaklarda tütsü satıyor, gitar çalıp şarkı söylüyor ve jonklörlük yapıyorlar.


Biz yiyecek bişeyler almak için markede gideceğimizi söyleyince birlikte halledelim dediler. Bizde tamam dedik. Birlikte önce pazara gittik. Yeni tanıştığımız elemanlar pazar daki tezgahlardan yere düşen veya çürümeye yeni başlamış meyve ve sebzeleri topladıktan sonra kasaba yöneldik. Burada kişi başı 15 ar Peso para verip sucuk, ekmek ve şarap aldık. Sonra kampa geri döndük. Herkes bişeylerinden ucundan tutarak imece usulu güzel bir yemek hazırladık. Hep birlikte yemek yedik, şarkılar söyledik. Onlardan jonklörler gibi top çevirmeyi öğrendik ve İspanyolca çalışmaya devam ettik. Bu şekilde akşamı ettik.











Akşam yine ortaklaşa kişi başı 20 şer Peso para toplandı. Yeni tanıştığımız grup kamp hayatına iyi uyum sağlamışlar. Merketten Un, salça, peynir, zeytin ve şaraplar alıp geldiler. Sonra kamp alanında ateş yakıldı. Elemanlar odun ateşinde mükemmel pizzalar yaptılar. Aynı zamanda enstürmanlar çalındı, şarkılar söylendi, danslar edildi.
















Tilcarada ilk günümüz ve akşamımız mükemmel eğlenceli geçti. Yanlız şöyle bir problem var burada gündüzleri güneşli ve sıcak olan hava akşamları buz gibi soğuk oluyor. Bu yüzden geceyi katkat giyinip kerpiçten evin odasında geçirdiğimiz halde sabaha kadar bir çok kez soğuktan uyandık. Diğer grup çadırlarında kaldı. O soğuğa nasıl dayandılar bilmiyoruz :))

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------

38. Gün (18.09.2013)

Saltadan Selamlar ;)

Gece soğuktan dolayı sık sık uyanarak geçirdiğimiz geceden sonra, gün ile birlikte ısınan hava sayesinde 11 e doğru uyandık. Uyanır uyanmaz herkes kendini güneşe attı. Kemiklerimize kadar ısınarak güneşin tadını çıkardık. 

Herkes ısınıp kendine geldikten sonra elemanlar dünden kalan malzemeleride kullanarak yiyecek bişeyler hazırladılar. Yemekten sonra yapacak çok fazla bir  bişey olmadığı için gitar çalarak, akrobasi yaparak ve ispanyolca çalışarak zamanı geçirdik. Bu arada Gaston 'a artık Profesör diyoruz. O bizim İspanyolca hocamız oldu :D






Tilcarada hayat gayet keyifli geçiyor. Gerçek Latin Amerika ruhunu burada daha derinden hissediyoruz. Etrafımız dağlar ile çevrili. Kasabayı ve dağları gezmek dışında turistik bir aktivite bulunmasada burası çok huzurlu. Komin bir yaşam tarzı sürüyoruz. Bolivya 'ya ne zaman geçeceğimizide sormuyoruz. Rüzgara bıraktık kendimizi tadını çıkarıyoruz. Tilcarada yeni tanıştığımız grup sayesinde çok küçük paralar harcıyoruz. Elemanlar meyve ve sebzeye para vermiyorlar. Pazar tezgahlarından topladıkları artıklar ile mükemmel yemekler yapıyorlar. Hatta bazen kasaptan bedavaya kemik alıp yemeğe tat versin diye kemiğin suyuna yemek yapıyorlar. Para toplanarak alınan şarap, ekmek, pirinç ve peynir. Şarabın şişesi 10-20 Peso(1-2 Dolar), etin kilosu 20-40 Peso(2-4 Dolar). Fiyatlar böyle olunca 2 gündür para harcamıyoruz desek doğrudur :D

Akşam yine elemanlar pazara gidip yiyecek birşeyler topladılar. Hep birlikte yemek olayına giriştik. Bu gün Matiez 'de Saltadan Tilcaraya geldi. Aynı zamanda gruba birde İtalyan eleman katıldı. Dolayısıyla sayımız artınca, tencerede pişirilen yemekler yerini kazana bıraktı :D

İşte akşam yemeğinden fotoğraflar ;) Keyifli seyirler ;)











--------------------------------------------------------------------------------------------------------------

39. Gün (19.09.2013)

Bu sabah kalkınca Prof.Gaston ve Lucas paralarının kalmadığını ve Bolivya sınırındaki La Quiaca kasabasına gitmemiz gerektiğini, oradaki postaneye paralarının yattığını sölediler. Matiaz burada kalacak daha sonra La Quiaca 'da buluşacağız. Lucas 'ın elinde çocuk hırkası gibi birşey vardı önce onu satmak için pazara gittik fakat hırkayı kimse almayınca Lucas yemek satan bir teyzeye gidip hırka karşılığı yemek istedi. Teyzede bize en ucuz yemeklerinden  ortaya 2 tabak attı. Orda karnımızı doyurduktan sonra çantalarımızı almak için kamp alanına geri geldik. Tilcara - La Quiaca arası 4 saat sürermiş otobüsle ve 60 Peso kişi başı otobüs bileti tutarmış ama bizde de para kalmayınca elimizdeki son parayla yolluk bişeyler alıp çıkalım otostop yapalım kararı aldık ve düştük yollara.





2 gruba ayrıldık Lucas ve Muzaffer, Benlede Profesör Gaston, 1-2 saat boyunca ayrı ayrı otostop yapsakta hiç bir araç durmadı. Cebimizde hiç para yok bir şekilde La Quiaca 'ya ulaşmamız lazım.


2 saat kadar otostoptan sonra, Lucas ile Muzaffer yanımıza geldi. Ne yapçaz ne etçez derken, Lucas Humahuaca 'ya giden bir otobüsü durdurup paramız olmadığını yolda kaldığımızı söyledi. Şöför sağolsun 1.5 saat kadar uzaklıktaki  Humahuaca ya kadar bizi götürdü :)) Otobüsten iner inmez Tilcaradan aldığımız yollukları bir güzel yedik.




Yemekten sonra tekrar düştük yollara, Humahuaca 'dan 4-5 km kadar dışarıya yürüyüp La Quiaca hattına giden yolda tekrardan otostop yapmaya başladık. Hava kararmaya yakın hala bizi alan birileri olmayınca köprü altında kamp yapalım sabah erkenden kalkar tekrar devam ederiz dedik.







Soğuk ve bitmeyen bir gecenin sonunda tekrardan yollara düştük. 1-2 saat kadar daha otostop yaptıktan sonra açlık ve yorgunluğun verdiği bitkinlikle otostoptan vazgeçip tekrardan Humahuaca ya dönelim karttan otobüs biletlerini alıp otobüsle gidelim dedik.


Humahuaca dan kişi başı 40 ar Pesoya aldığımız biletlerle 2 saat sonra Arjantin-Bolivya sınırında olan Arjantin kasabası La Quiaca ya geldik. İlk önce kalacağımız bir yer arayışına girdik. Yarım saat kadar dolaştıktan sonra, Postane den yukarı çıkınca hemen solda yer alan Merced Residencial 'e geldik. 2 Oda tuttuk kişi başı 45 Peso. Yer güzel, banyos, sıcak suyu, mangal yakmak için şöminesi ve mutfağı var. Sahipleride çok iyi. Birde tatlımı tatlı bir köpekleri var :D


Önce çamaşırlarımızı yıkayıp astık sonrasında duş alıp kendimize geldikten sonra kendimizi dışarıya attık. Bi süre kasabayı dolaştıktan sonra postaneye gittik. Bizim Profesör Gaston postaneden parasını çekti. Bizde bankadan bir miktar Peso çektikten sonra yemeklik malzeme almak için pazara gittik. Tavuk ve şarap aldık. Tavuğun kilosu 12 Peso. Tekrardan kaldığımız pansiyona dönüp yemek hazırlıklarınına giriştik.




--------------------------------------------------------------------------------------------------------------

40. Gün (20.09.2013)

La Quiaca 'dan selamlar :))

Sabah 10 gibi kalkıp kendimize geldikten sonra yemeklik bişeyler almak için pazara gittik. Ne yesek diye düşünürken İnek etinin kilosunun 35 Peso olduğunu görünce yarım kilo kıyma aldık. Biraz çevreyi gezdikten sonra pansiyona geri dönüp köfte yapıp yedik.


Yemekten sonra tekrar dışarı çıktık. Dün ve bugün Latin Amerika genelinde bayram gibi önemli bir günmüş ve bu yüzden kasabada akşam için eğlence hazırlıkları var.

Bizim çocuklar Bolivya sınırına geçelim yarın için para bozduralım birazda gezer geliriz dediler. Tamam dedik. Kaldığımız yerden 1 km kadar yürüdük ve Arjantin - Bolivya sınırına geldik. Lucas pasaportlar yanınızdamı dedi, bizde yok dedik. Gitti Arjantin askerine birşeyler söyledi ve elimizi kolumuzu sallaya sallaya Bolivyaya geçtik. Bolivya sınırından girerkende kimse bize bişey sormadı :D 1-2 saat kadar Bolivya 'da gezinip bir kaç şey alıp, para bozdurduktan sonra tekrar Arjantine geçip pansiyona geri döndük. Yarın Arjantine veda ediyoruz :D


Aksam Profesör Gaston dünden kalan tavuklu pilava bir kaç malzeme ekleyip mükemmel bir çorba yaptı. Bu çocuklarda israf diye birşey yok. Bizim artık dediğimiz şeylerle öğün tamamlayıp günü geçiriyorlar :))




Yemekten sonra dışarı çıktık biraz gezinip birkaç bira içtikten sonra pansiyona geri gelip komik bir film izledik ve Arjantinde son gecemizi bitirmiş olduk. Yarın sabah Matiaz Tilcara 'dan buraya gelicek ve birlikte Bolivyaya geçeceğiz.


-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
41. Gün (21.09.2013)

La Quiaca 'dan selamlar :))

Sabah Matiaz kaldigimiz pansiyona geldi ve bizi guzel bir gunaydinla uyandirdi
J Bizim cocuklar dun yaptigimiz kofteyi Matiaza ovguyle anlatmislar. Bolivya yollarina dusmeden once yine yapin yiyelim oyle cikalim dediler. Bizde malzeme listesini ellerine verip alin gelin yapalim dedik.

Bizim elemanlari beklerken sac trasi olayinida aradan cikarttik ;)


Cocuklar geldiginde Matiaz kofteler icin mangali yakti, Profesor `de patates puresi hazirladi. Afiyetle yemegimizi yedikten sonra dustuk yollara.





Pansiyondan ciktiktan sonra yaklasik 1 km yurudukten sonra Arjantin – Bolivya sinirina ulastik. Sinir gecis islemleri 10-15 dakka kadar surdu. Boylece Arjantine veda edip Bolivya topraklarina ayak bastik.









10 yorum:

  1. Arkadaşlar selam, Buenos Aires'te bir markette karşılaşmamızdan bu yana yaklaşık 2 hafta geçti ve ben Şili ve Venezuela'nın ardından İzmir'e geri döndüm. Venezuela'daki kara borsa ve resmi dolar kurları hakkında anca bilgi verebiliyorum size. Venezuela'da oran Arjantindeki gibi değil, uçurum çok daha büyük ve karaborsada dolar bozduramazsanız McDonald's tan yiyeceğiniz 2 menü için 50 USD vermek zorunda kalırsınız:))Ama Caracas'ta karaborsada dolar bozdurmak,Buenos Airesteki gibi kolay değil. Çok tehlikeli ve geri kalmış bir yer, para bozdurulan ortamlarda çok rahatsız edici tipler var. Çok dikkatli olmalısınız, suç oranı da çok yüksek. Yolunuz açık olsun, kendinize dikkat edin.

    1 USD= 6 Bolivares (Resmi Kur)
    1 USD= 36 Bolivares (Karaborsa)

    YanıtlaSil
  2. Arkadaşlar ilk günden bu yana (hsengun ağabeyden dolayı haberim olmuştu) ilgiyle takip ediyorum. İlginçtir Racing herkesin Boca'yı bilmesine rağmen Arjantin'in en kalabalık taraftar kitlesine sahip takımı. Bende Şubat ayında hemen yanındaki baş düşmanları İndependiende takımının maçına gitmiştim.
    Montevideo'da bende 1 gece kaldım,fazlasıyla yeterli. Denizin kenarında olup da denizden bu kadar alakasız bir şehir sanırım yoktur. İyi eğlenceler.

    YanıtlaSil
  3. Bolivya Uyuni 'den selamlar :)

    Denizin kenarında olup da denizden bu kadar alakasız bir şehir sanırım yoktur.

    Aynen oyle :))

    8-10 gundur kamp hayati, internet erisiminin guclugu ve Bolivya yollari derken blogu tazeleyemedik.

    Bolivya Uyinide ancak firsatimiz olabildi. Keyifli seyirler ;)

    YanıtlaSil
  4. Güzel paylaşım, bol gezmeler ve iyi eğlenceler!
    Gezgin Çift'ten selamlar....
    www.gezgincift.com

    YanıtlaSil
  5. Arkadaşlar her gün için ayrı sayfa açsanız :D

    Gördüğüm kadarıyla çok keyifli geçiyor geziniz, kıskanmıyorum dersem yalan olur :)

    YanıtlaSil
  6. Bolivya Cobacabanadan selamlar .D

    Tesekkurler arkadaslar gezimiz cok keyifli gidiyor. Bolivyada ki son duragimizda is hayatina atildik, burda cigkofte yapip satiyoruz .D satislar cok iyi gidiyor. Boyle giderse cig kofteciler zinciri kuracagiz .D en kisa zamanda blogu tazeliyecegiz.

    YanıtlaSil
  7. Gezinizi geziyorumları forumda paylaştığınız planlama aşamalarından itibaren takip ediyorum. Bir sizleri bir de Sevgi Bilge'yi. O da , sizler de , uzun yolculuk hayalleri kurup mesafelerden korkarak cesareti kırılanların işini kolaylaştırıyorsunuz. Ayrıntılı açıklamalarınızla sizden sonraki gezginlerin de yolunu aydınlatıyorsunuz. Yolculuğunuzdaki keyfinizin devamı dileğiyle … İzmir’den sevgiler selamlar.. Cem Koç

    YanıtlaSil
  8. Maliyeti minimize etmek adına çok güzel yapmışsınız da. Güney Amerika'nın en ucuz ülkesinde yapmanız pek olmamış. Brezilya'da yapmış olsaydınız zengin olurdunuz.

    YanıtlaSil
  9. Dünyanın her yerinde Türkler yeme-içme işinde :D Çiğköfte! Maaşallah :D

    YanıtlaSil
  10. Peru dan selamlar :)

    Bolivya bolumunu ekledik arkadaslar, bu arada peruda yapabilirsek normal kofte yapip satmayi dusunuyoruz tek sorun ocak komur vs tezgahi kurmak bakalim ilerleyen gunlerde gorecegiz, zengin olup donmeme ihtimalimiz yuksek :D

    YanıtlaSil